
ELLERİ IŞIK DEMETİ
Dün öğretmenler günüydü. Emekli bir öğretmen olmamız hasebiyle oldukça bir tebriğe muhâtap olduk. Resmî kanallardan da, aynen görevdeymişçesine mesaj akışı devam ediyor. Unutulmamak, vefâ gösterilmek kimin hoşuna gitmez ki?
Biz de ister istemez, bizlerden bir öncekileri hatırlıyoruz. Onlar hocalarımızdı. Emekli oldular. Sonra da emeklilikten de emekli oldular. Bilmiyorum, onlara da mesaj gönderiliyor mu? Buna gücü yeten var mı?
Elbette var! Allâh var, her şey var. O’na inanıp gerçek anlamda sevdikten ve güvendikten ve de dost olabildikten sonra her şey kolay. Hem de en güzel mesaj, yaraya doğrudan merhem olacak mesaj öldükten sonra. Fâtiha okur, inanç ve gönül postasıyla gönderirsin. O mutlakâ yerine ulaşır; merak etmeyin.
Burada, bizim neslin ilk göz ağrıları Hamdi İNAN ve Mehmet CAN Hocalarımız akla geliyor. Şimdi ikisi de rahmetli. Rabbim mekânlarını cennet eylesin. Onlar ve onların şahsında tüm ehl-i îmân öğretmenlerimizden vefât edenlere Yüce Mevlâdan sonsuz rahmetler diliyoruz. Cümlesi için, öğretmenler öğretmeni, tüm ins ü cânnın örneği peygâmber efendimizin (sav) şefaatine nâiliyetlerini temennî ediyorum. Ruhları için el-Fâtiha…
Daha hayatlarında, berâber görev yapıyorken kendileri için yazdığım ve o zamanlar il çapında yapılan yarışmada ödül aldığım bir şiiri, bu gün, tüm öğretmenlerimizin görevlerinin, görevler içindeki mümtaz yerlerine atfen buraya alıyor, değerli meslektaşlarımızın günlerini tekrar kutluyor, sevgili öğrencileri ve cümle sevdikleriyle birlikte sonsuz mutluluk yürüyüşlerinde başarılar diliyorum.
ELLERİ IŞIK DEMETİ
Masmâvi ufuk gözleri; doğar şafaklarla
Yüzlerinde duruluk; eller ışık demeti
Çiğ tânesi ümitler, yüreğinden süzülen
Rengârenk çiçeklerle donatır memleketi…
Yanık türküler söyler, hasret yüklü nağmesi
Bir bitmeyen şarkıdır her dudak hareketi
Coğrafya hep târihtir, biter mi hikâyesi?
Karatahtalarda, Anadolu bereketi!...
Kâlbinin hangi köşesinden kopuyor bilmem
Düşüncelerimizi kanatlandıran gizler
Çağlar açılıp-kapandı verdiklerinizle
Önderlerin de önderleri oldunuz sizler…
Ak umut ekersiniz kara toprak üstüne
Vatan cennete döner, yemyeşil duygularla
Filizlenir ruhlarda dalga dalga bir sevdâ
Bahara yürür mevsim, mâverâî sularla…
Hayat, tebeşir tozu misâli bir savruluştur
Ne güzel; yazının, bir tozu olmak!
Siz demiştiniz; hakîkât bir kavruluştur
Ne güzel, kâlbinde bir közü olmak!
Senin rüzgârınladır, yıldız olduysam
Gerçeğin yolunda bir hız olduysam
Hak bellediğim yolda yalnız olduysam
Ne güzel, söyleyecek bir sözü olmak!
En tatlı hâtıralar sizlerle öğretmenim
En içten sohbetler; hattâ mûzipliklerimiz!
Ne bizler, o sınıflara gelebiliriz artık
Ne de geriye döner, o güzel günlerimiz!
Bu bayrak yere düşmez, şimdi nöbet bizdedir
Nasipse eğer yine, görüşür, konuşuruz
Öğrettiğiniz yolda yürür isek, sapmadan
Gâm değil, sonsuzlukta –inşâllâh- buluşuruz!...
Bu arada, Durugöl İÖO Öğretmeni Orhan ŞEN Hocamıza, geçtiğimiz iki gün hastanede yatma durumunda kalan oğlum Yûsuf Kerem’i ziyâretlerinden dolayı çok teşekkür ediyor, örnek kişiliğine ve meslek ciddiyetine dikkât çekiyorum. Çocuk çok duygulanmış, hattâ sevincinden ağlamış. Ayrıca bir de çiçek getirmişler. Ben yoktum; sürpriz yapmış. Hastânede, birlikte fotoğraflarını çekmek isterdim.
Bir çok insan bu hareketi şaşkınlıkla karşıladı. Öğretmen öyle gidebilir mi? tüm öğrencilere nasıl yetişecek? gibi. Ama, isteyince olabilir. Nitekim de genelde yapılıyor. İstisnâlar varsa, yapılmasında fayda olduğunu belirtmeye gerek yok.
Çocuk bu olayı dilinden düşürmüyor. Orhan Hoca’nın tanıdık başka talebeleri de var. Numaradan lâf kondurmak isteyenlerin lâfını ağzına tıkıyorlar. Hocalarına söz söyletmiyorlar. “O herkese eşit davranır!” sözü ve yargısı bir öğrencisine âit. Bu, her yerde adâletin ne denli önemli olduğu ve bir çocuğun bile gözünden kaçmadığını gösteriyor.
Teşekkür yanında, ayrıca tebrik te ediyorum Orhan ŞEN Hocamızı. Rabbim ona ve arkadaşlarına, tüm öğretmenlerimize sağlıklı, huzurlu, mutluluklarla dolu nice hizmet yıllarını idrâk etmeyi, gurur duyacakları, millete, memlekete, kendilerine, âilelerine ve tüm insanlığa faydalı nice insanlar yetiştirmeyi nasîp eylesin.
Burası, zamanın biraz fazlaca gittiği, sözün de artık bitmesi gerektiği yer.
Cümleye selâm, sevgi ve saygılar ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
24.11.2010