TEMÂYÜL OKUMALARI
12 haziran 2011 tarihinde yapılacak olan 24. Dönem Milletvekilliği seçimleri için süreç yoğunlaşarak sürüyor. Geçtiğimiz Cumartesi günü teşkilat içi temayül yoklamaları yapıldı. Ordu için, halkın da, delegelerin de çok da ilgi gösterdiği söylenemeyecek olan işlem Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.
2007 seçimlerinin temâyül yoklaması, ATATÜRK SPOR SALONU’nun 3-5 katı büyüklüğündeki ve o zamana göre şehrin çok daha uzağındaki YAZICIOĞLU SALONU’nda yapılmıştı. Biz de katılmıştık. O zamanki katılım, ilgi ve heyecan çok daha fazlaydı. Ama, sonuçta sandıklar Ankara’ya gitmiş, kendimizin de içinde olduğu oylamanın sonucunu bir türlü öğrenememiştik. Hâlâ da biliyor değiliz.
Sonuç neydi? Adayların seçiminde ne kadar etkili oldu? Bilen yok. Böyle olunca da, bu işler inandırıcılığını yitirmişti. Belki de, yakına getirilen sandığa bu ilgisizlik bu sebeptendi. Belki de tepkiydi! Kim bilir? Hattâ, burada, daha önceki, 2002 seçimi temâyülünde, sonuçların açıklandığını söylememiz gerek. Ama, orada da işlemlerin pek de sağlıklı olmadığı dillerde dolaşmıştı.
Siyâsetin işte böyle cilveleri var! Çoğunlukla, iyi niyet hak getire! Güzellikler, sâdece tesâdüfî gibi. Kurala uyulsa da, niyet çarpıklığı, sonucu da çarpıtıyor. Daha sonra çarpıklar, bir şekilde kendisi de çarpılıyor ama, iyilerin ve iyiliklerin hasreti sürüp gidiyor sonuçta. Rabbimiz, arada ezilenlerin ve mağdur olanların, hakkı yenen ve çiğnenenlerin yardımcısı olsun! Kötü niyetlileri de ıslâh etsin. Başka ne diyelim?!
Bu defâ da sonuç, hem de hiç bekletilmeden, dedisiz-kodusuz olarak hemen açıklandı. Ancak, elbetteki, sonuçta bağlayıcılığı önemli olan. Onu da izleyeceğiz. Bakalım FâtihHan ÜNAL’ın 1.ciliği göz ardı mı edilecek? Yoksa katılmayanlar mı tercih edilecek? Onca eşikler atlayıp, bunca oy alan Ayşe Bahar ÇEBİ dikkâte alınmayıp ta, halkın huzûruna çıkmağa yüzü olamayanlar mı öne çıkarılacak?
Sizce, mevcut vekiller, bakanlar dâhil, temâyüle girselerdi, FâtihHan, Ayşe BAHAR, Dr. TOMAKİN üçlüsünün oy ortalamasının üstüne çıkabilirler miydi? Peki, Dr. TOMAKİN’in, geçen seçimde listedeki yeri, gösterdiği gayretler, alt yapı anlamında insanlarımıza verdiği emek göz ardı edilip, kendisine yakın, candan insanları yukarılarda görmek isteyen çilekeş halkımız hayâl kırıklığına mı uğratılacak?
Şunu söylemek istemiyorum: Mevcutların hepsi de hayırsız ve tamâmen kötü! Aslâ ve aslâ. Benim demek istediğim, insanlar yenilik istiyor. Gördükleriyle yetinmiyor. Ülkenin başka yerlerinde yapılanların da yapılmasını istiyor. Dostluk istiyor, kardeşlik, kucaklaşma, gönül berâberliği istiyor. Ankara’nın performansına ve halkın maddî-mânevî, kültürel beklentilerine uygun adım hareket edebilecek yüzler istiyor.
Bir de ne istiyor? Bakınız, şu an elimde bir kitap var. Çağımızın büyük âlimlerinden Sâid Havvâ’ya âit. Eğitimle ilgili. Bölüm arasında bir sayfaya, nispeten iri harflerle yazılmış güzel bir söz var. Şöyle:
“Sadece iylikleri geliştirmek yeterli değildir.
Bununla birlikte kötülüklere engel olmak,
iyinin ve güzelin yaşaması ve devamlı olabilmesi için zorunludur.”
Evet, halkımız artık Ordu’da iyilikler, güzellikler, şeffaflıklar istiyor. Siyâseti yanında görmek istiyor. Siyâseti bir-kaç kişi ve grup arasında al gülüm, ver gülüm, işine gelmiyenlerin işini gör gülüm! Oyunu olarak görmek istemiyor. Görünen nisbî iyilikler kadar, kötülüklerle mücâdeleyi de görmek istiyor. Kaldı ki, mevcut hâliyle siyâset hiç te iyi bir görüntü vermiyor. Bu anlamda, yüksek oy alan tüm isimleri incelediğinizde bir yakınlık, verilen oydan ferahlık duyma, gözü arkada kalmama, kalite ve güleryüz özlemini rahatlıkla görebiliyorsunuz…
“İnşâllâh bu defâ!” diyor, ve temâyül sonuçlarının Ordu’muz, yurdumuz
ve de tüm insanlık âlemi için hayırlara vesîle olmasını diliyoruz ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
20.03.2011