MÜREKKEP-NÂME
Şu mürekkep yalayanlar
İşi anlamışlar boya
Dillerini boyamışlar
Siyâhlarla, doya doya
Diller olmuş bir kara küp
İcraat yapmalı, döküp!
Ne kadar ak varsa söküp
Ziftlemişler, saya saya!
Şu ahlâktır, bu fazîlet
Hep bundan kaybetti millet!
Bunlardır yegâne illet!
Anlattılar baya baya!
Radyoyu aç, hep mürekkep
Televizyon nasıl acep?
O, ondan da betermiş hep!
Zerkettiler oya oya!
Sâde onlar değil; tümü
Dinle hep aynı gümgümü
İşlerin asıl düğümü
Aslen bozuk, maya maya!
Kandı bunlara saf millet
İşi mürekkeple hâllet
“Dindarlık gerilik, zillet!”
Halk aldandı; duya duya!
İslâm verdi hep âhengi
Müslümanlar yaptı cengi
Sonra, bu en güzel rengi
Kazıdılar kıya kıya!
Ruhlara ayrı cendere
Yönlere başka pencere
Medenîleşti tencere
İthâl eti koya koya!
Her şeyi batıdan aldık
Sinema, diskotek dolduk
Süper çağdaş millet olduk
Kadınları soya soya!
Yetişemez kimse bize
Artık gönderse de füze
Dînin yeri, gayri müze
İlerledik(!) caya caya!
Asıl ilerleme bunlar!
Eşek hoşaftan ne anlar?!
Batılıda akıl mı var?!
Yorulur tâ aya aya!
Biz de giderdik aslında
İslâm var halkın neslinde!
Oyalandık hep guslünde!
İşte kaldık; yaya yaya!
Bahâneler çok şahâne!
Varken engel, nice nâne
Dil uzatır müslümâne!
Kâlpsiz bunlar; kaya kaya!
Her şey cilâ; allı-pullu
Millet gider sağlı-sollu
Değil demek yolu belli!
Meçhûllere kaya kaya!
Mürekkep yalayan âlim
Hakîkâtte olmaz zâlim
Hak Yol’da yürür, sağ-sâlim
Hep nur saçar; ziyâ ziyâ!
Bunlar yanlış anlamışlar
Hep gâvurdan dinlemişler
Öz mânâyı önlemişler;
Biraz hayâ; hayâ, hayâ!...