Menü

Anket

Sitemizi Beğendiniz mi?
Evet (%73,9)
Hayır (%20,0)
Kararsız (%5,93)

Toplam Oy: 219

Tüm Anketler

Takvim

« Aralık - 2025

»

PT SL ÇŞ CM CT PZ
1 2 3 4 5 6 7
8 9 10 11 12 13 14
15 16 17 18 19 20 21
22 23 24 25 26 27 28
29 30 31

İstatistikler

 Toplam Hit: 4607389
 Sitede Aktif: 6
 Ip: 172.69.59.127
 Browser: Default - 0.0
 Toplam Kategori: 20
 Toplam Blog: 561
 Toplam Yorum: 28
 Toplam Resim: 6
 Toplam Mesaj: 17

Etiket Bulutu

15 Temmuz 2016 Cumâ Dirilişi adayname aile âile Akdeniz Üniversitesi akrostiş anı Antalya Antalya Palas aşık edebiyatı ÂŞIK EDEBİYATI BABA başbakan başkanlık Bedford, Araba sevdası Biyografi cami cemaat cemiyet chp cuma cumhurbaşkanı çocuk edebiyatı Çocuk Edebiyâtı ÇOCUK ŞİİRLERİ dede deneme DÎNÎ ŞİİRLER DİNİ-MİLLİ ŞİİRLER DÖRTLÜK edebiyat eleştiri eymür eymür köyü eymürname GÜZELLEME halk şiiri halk şiri HÂTIRA hâtıralar HAYAT HİKÂYESİ HECE HECE VEZNİ hiciv İMAM-HATİP PİLÂV GÜNLERİ işkence KADİR GECESİ KÂFİYE komşu ülkeler koşma köy yazıları köyname lüleburgaz MANİ Manzum Fıkralar mızrap NÂMELER Nasreddin Hoca NURİ KAHRAMAN okul edebiyatı ordu ordu hayat ordu hayat gazetesi ordu imam-hatip Palace Palas RAMAZAN RAMAZAN EDEBİYATI recep tayyip erdoğan siyâset şiir toplum türkiye ulubey Yalçın Yüksel Yeni Türkiye zulüm

Blog

RSS Takip Tavsiye Et İndir (.doc) Okunma: 935
KANDİLİN IŞIĞI

ORDU, BÜYÜK ŞEHİR MEVLİD PENCERESİ

KANDİLİN IŞIĞI

Bu akşam Mevlid Kandili. Hepimiz için mübârek olsun. Ancak, söz konusu olan Efendimiz(SAV) olunca şöyle bir oturup derin derin düşünmemiz gerekli. Çünkü bu hiçbir şahıs ve kimlikle eşit ve aynı katagoride değerlendirilebilecek sıradan bir durum değil.

Daha doğrusu, Efendimiz(SAV) deyince akan suların durması gerekli. İçimizde bir şeylerin kıpırdaması, gönlümüzde fırtınaların kopması gerekli. Burada elbetteki bu akşam yapılacak törenlere vurgu yapmak niyetinde değilim. Okunacak mevlitlere, yapılacak sohbetlere atıf da değil niyetim.

Çünkü, Efendimiz (SAV) bunların çok ötesinde bir kişilik. Kişiliğin ötesinde, peygâmber. Yüce Yaratıcı tarafından âlemlere rahmet olarak gönderilmiş. Dolayısıyle o hayâtın her safhasında ve her cüzünde. Öyle yılda bir, ayda bir, hattâ haftada, günde bir değil, her an hatırda tutulması, anılması, yaşanması gereken bir kişilik.

Nitekim, günlük okuduğumuz ve zikr olarak tekrarlamamız istenen, her duâda yer alan Kelime-i Şehâdet ve Kelime-i Tevhid cümlelerinde Allâh ile berâber Sevgili Peygâmberimizin de adını zikredegeliriz. Kaldı ki, bu cümleler sâdece okunmakla kalmamalı, izdüşüm olarak hayâta yansımalıdır.

Bu mânâda, Mevlit Kandili genel anlamda bir tâzelenme vesîlesi olmakla berâber, aslâ orayla sınırlı kalmaması gereken bir etkinliği ifâde eder. Daha doğrusu, sıradan bir insan gibi anılıp, bir yıl sonrası beklenmemei. Bir mevlid dinlemekle, o akşam câmiye gitmiş olmakla görev bitmiş sayılmamalı. Aslâ, böyle bir yanılgıya düşülmemeli. Çünkü O, belirli ayların, yılların, günlerin değil, bütün çağ ve zamanların örneği.

Kandiller şüphesiz, kendimizi kontrol etmemiz, gidişâtımızı gözden geçirmemiz için bir kilometre taşı olarak değerlendirilmeli. Tekdüzelikten kurtarıp, silkelenmeye vesîle olabilmeli. Ama, sonuçta, Efendimizi, hayâtımızın tüm katmanlarında yaşayabilmenin yollarını aramamıza vesîle teşkil edebilmeli. Sâdece orada olduğuyla kalmamalı.

Şimdi burada, belki îtiraz eden olacaktır. “O nasıl söz? Biz Efendimizi sevmiyor muyuz, anmıyor muyuz? Efendimiz için can fedâ!” Şeklinde sesler yükselebilecektir. Elbetteki doğru. Bunun aksini iddiâ eden yok. Ama, bizim için Efendimiz yegâne hayat örneğidir. Bu örnekliği tüm hayâtımıza yaygınlaştırmanın cehd ve gayretinde olmalıyız.

Ve bu gayretin, hayâtımızın en önemli vechesi olduğunu, yaşamanın ancak bu şekilde anlam kazanacağının şuurunda olarak hareket etmeliyiz. Aksi takdirde, onsuz hayât anlamsız ve hesâbı zor bir boşluktan, hattâ karanlıktan ibâret kalacaktır, Allâh korusun!

Şunu söylemek isteriz ki, Yüce Allâh, en güzel yaşama modeli misyonuyla âlemlere rahmet olarak gönderdiği rasûlünün örnek alınmadığı bir hayâtı, kazanılmış bir imtihan süreci olarak değerlendirmeyecektir.

Daha doğrusu, bir imtihan tablosuyla karşıkarşıyayız. Hayat sahnesini oynarken Efendimizi örnek almak başarının olmazsa olmaz şartıdır. Bu açıdan bakınca Efendimiz hayâtımızın neresinde? Ya da, biz hakîâten hayâtı bir imtihan olarak görüyor muyuz? Görüyorsak, bu imtihana bizi kim çalıştıracak?

Şöyle, bir günümüzü gözden geçirelim. Sabah namazıyla başlasın gün. Başlıyor mu? Sonra çocuklarla berâber mi yapıyoruz bunu? Her şeyden önce evimizde Kitap-Sünnet üzre bir hayat kaygısı var mı? Yemelerimiz, içmelerimiz, oturmalarımız, kalkmalarımız, sohbetlerimiz. Allâh ve Rasûlünün gösterdiği kriterlere uydurulmağa çalışılıyor mu?

Evde-barkta, her yerde ekranlar, televizyonlar, bilgisayarlar. Oralarda nelere bakıyoruz, neleri izliyoruz? Hangi programların, hangi programcıların yolunu gözlüyoruz? Bunlar, zamanı değerlendirdiğiniz programlar mı, yoksa zaman öldürdüğünüz, zaman geçirdiğiniz, zaman gibi en önemli bir imkânı kaçırdığınız programlar mı? Allâh aşkına, bir düşünün.

Efendimiz, bizim böyle boş işlerle oyalanmamızdan hoşlanır mı sizce? O hâlde, neden onu memnun edecek işler peşine düşmüyoruz ki? Onu sevmek, onun sevdiği şeyler peşinde koşmakla olur. Yoksa öyle kuru anmalarla, anlık yanmalarla olacak şey değil. Süreklilik ister. Gerçek sevenler, her hâlükârda sevgisinin gereğini yapanlardır.

İş yerlerimizde, çalışma ortamlarımızda Efendimiz var mı? Daha doğrusu, hayâtın safhalarını, Efendimiz (SAV) ansızın çıkagelse, ondan yüzümüzün kızarmayacağı bir özellikte yaşama diye bir hassâsiyetimiz var mı?

Ticâretimiz, siyâsetimiz, sohbet ve muhabbetimiz; her şey. Bunlarda bir hassâsiyet yoksa, hayâtı paşa gönlümüze göre yaşıyor da Mevlit Kandili kutlamak, Mevlit okumak ya da okutmakla Efendimiz’e karşı sevgi ve bağlılık görevimizi yaptığımızı düşünüyorsak bu yanılgılarn en büyüğü olacaktır.

Mevlid Kandilimiz mübârek olsun. Gönüllerimiz, en güzel örneğimiz,

Âlemlere rahmet Efendimizin (SAV) doyumsuz muhabbeti,

Âilevî, meslekî, toplumsal tüm hayâtımız da bölüm bölüm, safha safha

O’nun, nûru sonsuz kandillerinin ışığıyla dolsun ves’selâm…

 

ORDU HAYAT GAZETESİ

13.02.2011

  # Yorum Yaz #

İsim :

Yorum :
(Max. 400 Karakter)

 

En Çok Okunanlar Son Yorumlananlar Hakkımda
POPÜLER MASONLAR ORDUDA (7140)
AKROSTİŞ YAZILARI (5512)
FOTOĞRAF-NÂME (5186)
MODA-NÂME (5064)
EYMÜR-NÂME 2 (4928)
EYMÜR-NÂME 1 (4652)
Bedford-nâme (4624)
Nûri KAHRAMAN (4617)
EYMÜR-NÂME 3 (4590)
BAYRAMLAŞALIM DOSTLAR! (3949)
ÜÇ ÖZTÜRK, BİR MEVLÂNÂ.. (1)
CHP-NÂME (1)
GACAROĞLU AHMET EFENDİ (1876-1962) (1)
FOTOĞRAF-NÂME (4)
37 YIL ÖNCESİ, KÖYDE BU GÜN.. (1)
NASIL BİR İL BAŞKANI? (1)
ERKAN TEMİZ BEYİN TELEFONU (1)
BİZ DE İMAM-HATİPLİYİZ Sn. ADİL AKYURT (1)
MODA-NÂME (3)
AKROSTİŞ YAZILARI (4)
 

Www.GirdapTasarim.Com Tarafından Hazırlanmıştır...