KAYIP ÇOCUKLAR
Söyle çoban söyle
Nerdesin
Aban nerde
Keben nerde
Sürülerin nerde
Kavalın nerde
Altında rüyâlara yattığın
Kahırlı türküler yaktığın
Çamların nerde
Doruklar nerde
Kavağın nerde
Söyle çoban söyle
Yerin durağın nerde
Telin, duvağın nerde
Nerelere kaynayıp gitti sahi
Karşı dağlarda yankılanan
Islıkların nerde
Ağaç oluklardan
Taş peteklerden
Suların şırıl şırıl aktığı
Serçelerin
Bir içip bir baktığı
Hiçbir zaman olmayan
Muslukların nerde
Çeşmeler nerde
Çeşme başında, dertler
Deşmeler nerde
Havadan sudan
İnekten, enikten
Yayladan, Cenikten
Söyleşmeler nerde
Söyle çeşme söyle
Nerdesin
Gülüşlerin nerde
Ellerimizden taşıp
Dökülüşlerin nerde
Çimenler üstünde
Bükülüşlerin nerde
Oluklarında oynaşan
Kuşların nerde
Koştukça susatan
Yokuşların nerde
Yurttan sesler
Dertli nefesler
İçli şarkılar
Yanık türküler
Nereye döküldüler
Söyle çeşme söyle
Güğümlerin nerde
Güğümler belinde
Gelinlerin nerde
Ellerinde sazlar
Dillerinde niyâzlar
Âşıklar nerde
Tellerine örülen
Sarmaşıklar nerde
Şimdi olmayan
Bizi bulmayan
Varlığın nerde
Kâlplerimize taht kuran
Hükümdarlığın nerde
Ellerinde çubuklar
Sırtlarında yüklerle
Ya değirmenden
Ya da ormandan
Burunlarını çeke çeke
Nefes nefese
Gelip yanı başında duran
Gönülleri gibi dupduru
Billur sulardan
Avuçlayıp avuçlayıp
Yüzlerine vuran
Kıpır kıpır
Çıtır çıtır
Yayla duruşlu
Çocukların nerde
Sürü sürü gitmeyen
Yürü yürü bitmeyen
Gece handa misâfir
Hayâli yâda gelir
Şimdikiler ne anlar
Şimdikiler ne bilir
Yolculukların nerde…
ORDU HAYAT GAZETESİ
15.06.2008