BİR FIRSAT İKLÎMİ
Hepimiz kapılıp gidiveriyoruz işte bir takım şeylerin peşine.
Ne gibi şeyler diye sorulsa saymakla bitmez!
Zîrâ, zayıf yaratılmışız; zâfiyetimiz var.
Farkında olduğumuz ya da olmadığımız zaaflarımız var!
Çok zâlimce, çok câhilce taraflarımız var!
Makamdır, mevkîdir; paradır, puldur;
Zevktir, eğlencedir; çaputtur, çuldur!
Gel keyfim gel; vur patlasın, çal oynasın!
Bakma rengine kokusuna, kimyâsına, dokusuna;
Durma öyle âvâre; doldur beyim doldur!
En iyi akıl bende, en iyi yol gittiğim yoldur!
Bu yolun gamı az, hengâmı boldur!
Gel keyfim gel; doldur beyim doldur!
Biz kapıldık mı böyle kapılırız işte:
Ölümüne, ölümden öte; cehennemine!
Ne geriye, ne de ileriye bakmadan,
Kendimize kendimizi sormadan,
nereden geldiğimizi, nereye gidiyor olduğumuzu
irdeleme ihtiyâcı duymadan,
artıların, eksilerin hesâbını yapmadan gidiveririz.
Öyle bir kapılmak ki bu;
kapıldığımızın farkında bile olmayız!
Kapılınca tam kapılırız!
Kapılmak gibi kapılırız yâni!
Hani ne der bir türküde:
“Dünyâ dünyâ yalan dünyâ
Beni benden alan dünyâ!”
Tam da böyle işte:
Beni benden, seni senden, onu ondan,
bizi bizden, sizi sizden, onları onlardan alır bu dünyâ!
Eğer, bir de âhiret olduğu inancı eksen yapılmazsa hayâta.
Kapılırım, kapılırsın, kapılırız!
Şeytanlarca tapılırız!
Hak yolundan kapılırız;
Sağa-sola sapılırız!
Çarpılırız, çırpılırız!
Nefse köle yapılırız!
Peki sonuç ne olur? Ele ne geçer?
Koskoca bir hayat yolculuğunun sonu nereye çıkar?
İnsanoğlunun ruh kimyâsını inceleyip
Gerçekçi reçeteler sunan İslâm Ahlâkçıları,
Beşeriyetin gönül sultanları gerçek âlimler
Durumu nasıl açıklıyorlar bakınız:
“Binlerce kazanç sağladılar;
Fakat bu kazançla evlerini genişlettiler,
Kabirlerini daralttılar.”
(Hassan bin Sâbit)
Ve işte hayat böyle sürüp giderken Ramazanlar gelir senede bir.
Biz insanlara fırsat olsun, imkân olsun, yeniden bir şans olsun diye.
Rabbimizden bir rahmet olarak:
“Ey îmân edenler!
Allâh’a karşı gelmekten sakınmanız için,
oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi,
size de farz kılındı.” Bakara 183
“Kim fazîletine inanarak ve karşılığını Allâh’tan umarak ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günâhları bağışlanır.” Hadis-BUHÂRÎ
Ramazan, bir imkân, fırsat, şans ve rahmet olarak önümüzde.
İnşâllâh hepimiz bunun farkında olarak onu lâyıkıyla değerlendiririz.
Tüm İslâm Âlemi için bol feyiz ve bereketlere vesîle olması dileğiyle
Hepinize dolu dolu ramazanlar diliyorum ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
31.08.2008